W
NW
N
N
NE
W
the Degree Confluence Project
E
SW
S
S
SE
E

Turkey

13.7 km (8.5 miles) ESE of Çimiköy, Antalya, Turkey
Approx. altitude: 2575 m (8448 ft)
([?] maps: Google MapQuest OpenStreetMap ConfluenceNavigator)
Antipode: 37°S 148°W

Accuracy: 5 m (16 ft)
Quality: good

Click on any of the images for the full-sized picture.

#2: South view from confluence point #3: West view from confluence point #4: North view from confluence point #5: GPS #6: Team on the confluence point #7: Çimiköy plateau at an altitude of 1700m #8: Our car from camping point, Çimiköy plateau house #9: View down on the Çimiköy plateau during our ascent #10: View down on the Confluence from the nearby summit #11: The team on the "Peak Confluence" summit at 2670m #12: Tolga on the "Kesişim Tepe" summit #13: Derya on the "Kesişim Tepe" summit

  { Main | Search | Countries | Information | Member Page | Random }

  37°N 32°E (visit #2)  

#1: East view from confluence point

(visited by Derya Duman and Tolga Kanık)

English version

Türkçe

13-Eki-2007 -- İlk bakışta bu noktanın ulaşılabilirliği oldukça şüpheliydi. Nokta yerleşimlerden çok uzak ve ıssız bir bölgede, üstelik de 2600 metrelik bir zirvenin çok yakınında görünüyordu. Google Earth yazılımıyla ve detaylı haritalarımızda yaptığımız kılı kırk yaran etüd çalışmaları sonucunda noktaya en uygun yaklaşımın Akseki ve Çimiköy üzerinden dolayısıyla batıdan olacağına karar verdik. Uydu görüntülerine göre Çimiköy'den devam eden stabilize bir yol yaklaşık 1700 metre irtifada kavak ağaçlarıyla dolu bir bahçeye ulaşıyordu. Bahçeden noktaya uzaklık ise yaklaşık 5.7 km idi. Noktaya bu bahçeden ulaşmak bize oldukça mantıklı geldi. Yolun kalitesi ve alçak tabanlı arabamızla o yoldan ne kadar ilerleyebilceğimiz ise meçhuldu.

38N 32E'yi bitirdiken sonra D 696 (Konya-Antalya) yoluna kestirmeden ulaşmaya karar verdik. 330-11 Doğanbey sapağından sola güneye dönerek Çavuş kasabasına doğru yönelimle devam ettik. Başta yol bozuk olduğundan biraz zaman da kaybetsek, şirin köylerden geçtik, yol sorduğumuz bir abimizin bize verdiği süt gibi taze cevizlerin tadına baktık ve dağların arasından döne dolana ana yola ve oradan da Giden Gelmez Dağları'nın (2354 m) inişli çıkışlı korkutucu yamaçlarına bakarak Akseki'ye vardık. Akseki engebeli araziye konuşlanmış tertemiz bir kasaba. Buradan şehrin içinde karşımıza çıkan ilk kavşaktan sağa aşağı yönelerek dümdüz ilerledik ve Çimiköy yoluna bağlandık. Biraz sonra köyü de geride bırakıp önceden tespit ettiğimiz stabilize yoldan Çimi'nin yaylasına yükselmeye başlamıştık. Yolun sonlarına doğu önümüze çıkan bir kavşakta ufak bir tereddütten sonra sağdan gitmeye karar verdik ve önümüzdeki tepeciği aşınca karşımıza çıkan manzara karşısında sevinçten çığlık attık: Google Earth'de gördüğümüz kavaklı bahçe tam karşımızdaydı! Noktaya mesafe: 5.75 km. Bahçenin hemen arkasında dümdüz bir plato uzanıyordu. Platonun etrafı yüksek ve kayalık dağlarla çevriliydi. Bu düzlüğün ilkbaharda mevsimlik bir göl olduğunu tahmin ediyoruz. Güneye doğru hemen hemen yeni yapılmış bir ahşap kulübe bulduk ve arabamızı yanına parkedip burada bivaklamaya karar verdik. Hava kararmadan etrafı ve muhteşem mazarayı fotoğraflayıp ateşimiz yaktık ve keyfimize baktık. Noktanın yerini ve doğrultusunu tespit ettik ve hangi rotadan noktaya ulaşacağımızı tasarladık. Ayrıca diz üstü bilgisayarımızda yüklü topografik haritalarımızdan arazinin yapısına göre takip edeceğimiz en mantıklı rotayı çizip GPS'imize yükledik. Bakalım bizi ne maceralar bekliyordu.

Sabah 07:20'de toparlanıp yola çıktık. Hızlı bir tempoyla platoyu geçip yükselmeye başladık. Noktaya kadar 800 metre irtifa alacaktık. Yöre gerçekten de çok ıssızdı. Etrafımızdaki 10 km²'lik alanda bizden başka kimse yoktu. Arazi kayalık ve dikti. Tırmandıkça manzara daha da güzelleşti. Uzaklarda gördüğümüz bazı yamaçlarda yürümek neredeyse olanaksızdı. O kadar çok çukurluk ve çöküntü vardı ki Derya'nın bezetmesiyle sanki dilek tuzluğu gibiydi. Yüzlerce yıllık ardıç ağaçları da bu karstik araziyi tamamlıyorlardı.

Hava bozmaya ve rüzgar şiddetlenmeye başladı. Güneyden kötü hava geliyordu. Hava bizi yakaladığında zirve sırtına ulaşmıştık. GPS yatayda 400 metre kaldığını söylüyordu. Yani dağın arkasına dolaşacaktık. Acaba dağın arkasında nasıl bir arazi vardı? Arkaya geçtiğimizde ilk bakışta pek de motive edici bir görüntü ile karşılaşığımızı söyleyemeyiz. Sırt aşağıya, belki de mağara ağzı olduğunu düşündüğümüz bir kokurdana iniyordu. Keskin kayalar ellerimizi acıtıyordu. Sarp arazide atlayıp zıplayarak kokurdanın hemen yanındaki noktaya 3 saat 20 dakikada ulaştık. Türkiyede ulaşılabilecek en uzak ve zor noktalardan birini yapmanın sevincini ve gururunu yaşadık. Ayrıca 37N 32E, 2570 m irtifası ile ülkemizde şu ana kadar keşfedilmiş en yüksek nokta oluyordu. Uzun zamandır hayalimiz olan hedefimizi başarmıştık.

Noktada görüntüleme işlerini hallettikten sonra noktanın yanındaki zirveye yöneldik. Noktamızla ilintili olarak zirveye Kesişim Tepe (2670 m) ismini verdik. Kesişim Tepe, etrafına hakim bir konumda ve bu yöredeki en yüksek zirvelerden biri. Noktamızın hemen yanında olması ise bizim için bulunmaz bir şanstı. Confluence ile ilgili bir kağıda isimlerimizi yazıp bir kutu içerisinde zirveye bıraktık. Gittikçe şiddetlenen rüzgardan kanatlanıp uçmamak için hemen inişe geçtik. Kimseden sorumlu olmadan, hızla, istediğimiz kadar zor yolları tercih ederek iniş yapmak gerçekten de özlediğimiz bir zevkti. Arabamızı tek parça bulup rahatladıktan sonra Silyon yakınlarındaki noktamıza 37N 31E doğru hareket ettik.

  • Çıkış / Start: 07:20
  • Noktaya varış / noktadan dönüş - Arrive in / return from the Confluence: 10:33 – 13:45
  • Toplam yürünen mesafe / Total distance on foot: 11.5 km
  • İrtifa / Altitude: 2570 m
  • Sıcaklık / Temperature: 8°C
  • Ankara'dan Toplam Mesafe / Total distance by car from Ankara: 647 km

English version

13-Oct-2007 -- This CP looked impossible to both of us at the glance. According to the previous attempt and its photos as well as our maps, it was like to be a very remote corner of Turkey. Therefore, we had diligently studied our approach route before setting off. Having dug all our material, we realized focusing on an access via Akseki and Çimiköy was much more sensible. We eventually spotted a garden on Google Earth full of poplar trees at 1700 meters. The garden was connected to Çimiköy by a reasonably good-looking road and it was only 5.75 km away from the Confluence. We then spent ages to make up our minds to follow which particular route to the point, since there seemed spooky sheer walls on the way up to the CP. Still our undertaking was uncertain due to unknown condition of the road and difficulty of the walls we might need to tackle. Moreover, the point was almost on the top of a 2600-meter summit.

After 38N 32E, we hit D 696 cutting across beautiful Turkish countryside and made our way to Akseki, a modern and quiet town in the midst of the mountains. We turned right into Çimiköy way at the very first junction of the town center. Shortly after reaching the village, we found ourselves driving on the country road to the pasture. A short hesitation ended up with turning right at a junction further up and soon we were going to scream having seen our beloved poplar tree garden of Google Earth right in front of us. The garden was indeed located on an amazing plateau surrounded with rocky Taurus Mountains. We found a just built small wooden cottage, where we decided to park and stay overnight.

We went on a short stride to shoot the beautiful country. Then, we sat around our bonfire enjoying the millions of stars in the sky. We drew the most sensible route on the laptop and uploaded it to our GPS. We also determined which way to follow looking towards the terrain we were going to climb the next day. We both were pondering what adventure we would be up to.

We set off at 07:20. The region was really remote. We were probably the only human beings within a 10-km² area. We had a full 800-meter altitude gain to reach the point. Luckily, the rocky slopes were quite steep but not technical, allowing us to reach the CP in 3 hours and 20 minutes. It was really a great feeling to bring it off, having dreamed about it for so long. We were so content to have discovered the highest and probably the most difficult CP so far in Turkey. It was time to get up the nearby summit as well. As far as our GPS indicated, it was at 2670 meters and thus it was one of the highest within the area. We therefore named this mountain as "Peak Confluence". We wrote a few words about the Degree Confluence Project as well as our names and contact details on a paper and left it in a metal box on the top.

Having not been very promising even early in the morning, the weather went really bad. It was now gusting with winds forcing us to wear whatever we brought with us. We could see the pouring rain on the horizon and it was coming up closer to us! We rushed back to our car. The views, by the way, were just so superb all around us. The wild flanks of karstic mountains were full of holes making them an impossible ordeal to proceed on. Several hundred-year-old juniper trees were further furnishing the rough and scary terrain leaving no chance for human existence. It was joyful to follow any route we liked to, as we that time had no responsibilities over anyone. Awaiting next target was 37N 31E near the south coast.


 All pictures
#1: East view from confluence point
#2: South view from confluence point
#3: West view from confluence point
#4: North view from confluence point
#5: GPS
#6: Team on the confluence point
#7: Çimiköy plateau at an altitude of 1700m
#8: Our car from camping point, Çimiköy plateau house
#9: View down on the Çimiköy plateau during our ascent
#10: View down on the Confluence from the nearby summit
#11: The team on the "Peak Confluence" summit at 2670m
#12: Tolga on the "Kesişim Tepe" summit
#13: Derya on the "Kesişim Tepe" summit
ALL: All pictures on one page