English version
Türkçe
02-Oca-2007 -- Bu noktamız Adana otoyolunun Pozantı kavşağının hemen yakınında idi. Otoyoldan çıkış yapmak mümkün olmadığından ve acelemiz olduğundan risk alarak arabayı otoyolun kenarına parkettik. Cama "20 dakika sonra döneceğiz" diye aptal bir not bırakıp bir komedi otoyolu koşarak geçtik ve tellerin arasından sıyrılıp yeniden depara kalktık. Arabamızın çekilmemesi veya camlarının kırılmaması için dua etmekten başka yapacak birşeyimiz yoktu. Tam karşımızda bir askeri bölge vardı. Biz de nöbetçilere doğru koşmanın iyi bir fikir olmayacağını düşünerek GPS'i cebimize koyup sakince yürümeye başladık. Şu ana kadar bu bölgedeki varlığımızı mantıklı sebeplerle açıklamamız olanaksızdı. Neyseki hedef askeri bölgenin sağında kalıyormuş. Askeri bölgeyi geçer geçmez yine tarlalardan düşe kalka koşmaya devam ettik. Zamana karşı yarışıyorduk. Balçık çamurlu sulama dereleri bize önceki hedefi hatırlattı.
Arasından geçtiğimiz portakal, limon greyfurut, bahçeleri muhteşemdi. Daha muhteşemi ise yolda bize eşlik eden karlı Aladağlar ve Bolkarlardı. Noktaya vardığımızda Derya GPS'e daldı, ben de yine fotoğraflama işlerine koyuldum. Arkamızı Bolkarlara vererek hatıra fotoğrafımızı çektirdik. Onur duyarız efenim, altıda altı! Dönüşte arabamızı tek parça bulunca sevindik ve hızla Mersin'e yöneldik.
Yolda trafik canavarlığı yapan duyarsız şöförlerimize biraz ders vermeye karar verdik. Derya halk bandı telsizi ile yolda saçmalayanları sözde rapor ediyordu. Her tarafından kablolar geçen arabamız, önde dik konumda duran radar veya benzeri görünümlü GPS'imiz, siyah güneş gözlüklerimiz ve karizmatik arabamızla insanlarda ilginç izlenimler bırakıyor olmalıydık ki telsizi elimize alır almaz arabalar kurallara uyup süt dökmüş kediye dönüveriyorlardı!
- İrtifa: 135 m
- Sıcaklık: 7°C
- Süre gidiş geliş: 45 dakika
- Diğer hedeften arabayla katedilen mesafe:?
- Toplam yürünen mesafe: 3120 m
English version
02-Jan-2007 -- Continued from 37N 36E.
My Lord! This was a cool intersection located almost beside the motorway with no exit. We didn't have the luxury of approaching the point driving on the country roads due to our serious time limitations. We took a risk pulling over the car along the motorway. We left a stupid note displayed on the windscreen like we were going to be back in 20 minutes. There wasn't anything we could do other than praying for our car not to be towed away.
It was hilarious to see Derya and myself rapidly getting across and soon we were going to find ourselves trespassing citrus orchards leading us all the way to a military base. It wasn't very clever to run against those premises, having illegally left the car, and possessing a strange black device in the hand. So we slowed down and behaved as walking past the base. We admired the superb views of the snowy Bolkar range and rushed almost the same way back to our car, having accomplished all the funny passages and yet more long jumps over the ditches, and found our car intact in a single piece, Derya said good job, mate! 6 over 6 not bad, hey? Now you're talking! Mersin was the name of the game.
Continued at 37N 34E.